Turizmin Lezzetli Hali: Gastronomi Turizmi Nedir?
Her turist yemek yer. Kültür turizmi için gelip de Türk mutfağını deneyimleyen turist gastronomi turisti değildir. Gastronomi turisti yerel mutfağı tanımak, deneyimlemek amacı ile yola çıkan ve yeme-içme ağırlıklı bir program uygulayan kişi gastronomi turistidir.
Dünyadaki ilk üç mutfaktan biri olan Türk mutfağının turizmde yeterince kullandığımızı söyleyemeyiz. Oniki bin yıllık yerleşik kültürün birikimi yanında, göç hareketleri ile de zenginleşen Anadolu mutfağı başka hiçbir coğrafyada bulunmayan bir zenginliğe sahiptir. Verimli topraklar, uygun iklim, binlerce yılın birikimi ata tohumlarımız, ipek ve baharat yolları mutfağın ihtiyacı olan kaliteli malzemeyi sağlıyor.
Nakte dönüştüremiyoruz
İşte zengin mutfak kültürümüzü Avrupa’da örneklerini gördüğümüz şekilde turizmde gelire döndürmek konusunda sıkıntı çekiyoruz. Bu şuna benziyor; En lezzetli yemeği yapmak ve pahalı bir fiyata satmak için her türlü malzemeniz ve ekipmanınız var, ama bir türlü o yemeği yapıp, konuklara sunmayı beceremiyorsunuz.
Yükselen Trend: Sağlıklı Beslenme
Tıbbın ilerlemesi ile artık dünyada insanlar yaşlanıyor, yani daha geç ölüyorlar. Yaşlanmak iyi de, sağlıklı yaşlanmıyorsanız, sürekli tedavi ile uğraşıyorsanız, yaşlanmanın da çok önemi kalmıyor. Ancak ülkemizde, özellikle Ege mutfak kültüründe sağlıklı beslenmek ve sağlıklı yaşlanmak daha mümkün. İşte bu çok önemli. Turizmde bu kozu kullanarak, sağlıklı yaşam turizmi, detoks turizmi için yüzbinlerce turisti ülkemize çekebiliriz.
Çok turist mi, çok turizm geliri mi?
Tabi ki çok turizm geliri. Para harcamayan, üç kuruşa gelip, her şey dahil sistemi ile otel duvarları içinde zaman geçiren turistin bize faydası olmaz. İşte bu nedenle de katma değeri yüksek Gastronomi Turizmi önemli bir turizm çeşididir. Bir gastronomi turisti 8 normal turistin getirisine eşit harcama yapar. Daha bilinçlidir, kültüre saygılıdır, gelir düzeyi yüksektir.
Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz gibi ülkeler Gastronomi turizmini son derece başarılı olarak uyguluyorlar. Turizmi global görüp, yerel uyguluyorlar. Doğru olanı da bu zaten. Yozlaştırmadan, yabancı kültürlere özenmeden, oldukları gibi sunuyorlar kültürlerini. Aylarca önceden rezervasyon alıyorlar. Çünkü işlerini doğru yapıyorlar ve parasal karşılığını fazlasıyla alıyorlar.
İşe para kazanma odaklı başlarsanız yanlış yapma şansınız çoktur. Para kazanma hırsı bizim de turizmde büyük yanlışlar yapmamıza neden oldu. Bunların pek çoğu da geri dönülemeyecek yanlışlar. Her şey dahil sistemler, betona teslim olmuş kıyılarımız, kültürümüzü yansıtmayan özenti durumlar turizmimizin yozlaşmasına neden oldu. Oysa ki doğru iş yapmak için yola çıkarsanız, sunduğunuz iyi ürün ve hizmet size fazlası ile para kazandırır.
Öğrenme tembeliyiz
Oysa ki, binlerce yıllık birikimi olan yemek kültürü başta olmak üzere, pek çok katma değeri yüksek turizm çeşidini geliştirmek için çok fazla kaynağımız var. Tek sorun öğrenme tembelliğimiz başta olmak üzere kolaycılık, kopya çekme, sığ yaklaşımlar. Öğrenme ve bilme konusundaki eksikliğimiz sahip olduğumuz muhteşem kültür hazinesini değerlendirmemize engel oluyor. Sahip olduğunuz malzemeyi tanımazsanız, ondan nasıl bir ürün çıkartılabileceğini bilemezsiniz.
“Turist umduğunu değil, bulduğunu yer” devri geçti. Artık katma değeri yüksek turizm yapmak için, her turistin milliyetine, sosyal ve kültürel durumuna göre ürün sunma zamanı artık. Sunacaksın ki talep oluşsun. Sadece bakıcı değil, alıcı olsun. Ülkeye döviz kazandırsın.
Mutfak Müzesi
Beş değişik mutfağın temelini oluşturduğu İzmir mutfağı hem bizim, tem de turizmimiz için çok değerli. Her kente nasip olmaz bu kadar zengin bir mutfak. Bizim mevcut olanı koruyup, kayıt altına almamız şart.
Kentlerimizde kurumlar konuya el atar, mümkünse tarihi bir binada “Mutfak Müzesi” için çalışma başlatırlarsa gastronomi turizminin gelişmesi için önemli bir adım atılmış olur. Henüz hurdacıların eline geçmemiş, ailelerde bulunan mutfak malzemeleri, yemek kitapları, yemek tariflerinin bu müzede toplandığını düşünsenize. Bağışçıların bu konuda sıraya geçeceğine eminim.
Sağlıklı Mutfağın Başlenti
Gaziantep için Türk Mutfağının başkenti derler. O halde beş farklı mutfağın sentezinden oluşan İzmir Mutfağı da doğanın bağrından toplanan otları, denizden çıkan balıkları ve diğer deniz ürünleri ile “Sağlıklı Mutfağın Başkenti” olarak adlandırılabilir. Gastronomi turizmi ile önemli paralellik gösteren “sağlıklı uzun yaşam konseptini” oluşturmak için, mutfağımızdan doğamıza, yerel kültürümüzden insanımıza kadar her şeyimiz var. Ege aynı zamanda sağlıklı yaşamın başkenti olmayı hak ediyor.
EGE GASTRONOMİ TURİZMİ DERNEĞİ
Derneğimiz beş yıl önce kuruldu. Yola çıkış amacımız yüksek değerlere sahip Türk mutfağı ile Turizmi yakınlaştırıp, katma değeri yüksek işler yapmanın yolunu göstermekti. Derneğimiz üye sayısı fazla olmayan, ancak etkin bir dernektir. Üyelerimiz gastronomi sektöründen, konaklama sektöründen, turizm acentecilerinden ve rehberlerden oluşmaktadır. Bunun yanında İzmir’deki Üniversitelerin Gastronomi bölüm başkanları, öğrencileri ve öğretim görevlilerinden de üyelerimiz var.
Üyelerimiz öncelikli olmak üzere, turizm ve gastronomi sektörü temsilcilerine şarap, zeytinyağı tadım ve eğitimleri veriyoruz. Gastronomi turlarının hazırlanması konusunda yol gösteriyoruz. Panel, seminer, konferans, radyo-tv programlarına katılarak gastronomi turizmini anlatıyoruz.
Haziran ayında planladığımız fiziki Gastronomi Turizmi Seminerinde de turizm sektöründen katılımcılara üç gün sürecek bir eğitim vereceğiz. Karşıyaka Belediyesi’ne bağlı Kent AŞ. seminerimize sponsor olarak katkıda bulunacak. (Serdar Çelenk)
KAYNAK : TOUREXPI